19 Haziran 2010 Cumartesi

tıngır mıngır günler

tıngır mıngır günler :)





Bu 2 haftadır yoğunluktan cılkım çıktı...
Babamın yurtdışından gelmesiyle evimiz tıklım tıklımdı, e tabi bi de davet edildiğimiz yerler de vardı. Benle ablamın feleği şaştı, evle mi uğraşalım, bir yere giderken saç makyaj kıyafetimizle mi uğraşalım şaştık kaldık,
özellikle de ben. Hele ki cuma gününden beridir o kadar yoğun geçiyor ki ama güzel geçti yorgunluğu sevdim :) Cuma günü Cansulara gittik. Cansu bana ajandasını gösterdi, içinde öyle güzel yazılar vardı ki... ve Cansu’nun bu özel defterini bana okutması ayrı duygulandırdı... :) Sayfaları çevirirken bir de ne göreyim! Benim resmim! Şaştım kaldım... Bu defa duygulanmaktan öte içimin şekli değişti, bi garip oldum… O özel kişisel ajandasında benim resmimin olması gerçekten çok ama çok mutluluk vericiydi… Buradan onu kocaman öpüyorum ve böylesine bir kuzenim, arkadaşım, yazlık silahşorum olduğu için çok mutluluk duyuyorum... :)) Akşam Cansu’nun platesi varde. Ben de gittim onu izlemek için. Plates hocası benim de onlara katılabileceğimi söyledi, hazırlıksız bir şekilde yakalandım :) gömlek ve süveterle plates nasıl yapılırsa öyle bir şey yaptım işte:) Ortam çok hoşuma gitti. Çok güzel müzikler vardı ve çok kalabalık değildi. Sonuna doğru hoca parlak ışıkları kapayıp mavi loş bir ışık açtı ve yasmin levy… Müziğini açınca harika bir ortam oldu. Sonrasında Cansulara geldik, çok sevdiğim bilekliğim onlarda kaldı buradan kendisine duyurulur (yazılarımı takip ediyor da :D) Eve yorgun argın geldik, öbür gün de yengemlerin ailesine davetliydik Fatihe. Fatihe yolumun düşmesini çok seviyorum, çünkü Fatih çarşısını çok seviyorum :) Oraya giderken yolda ben kulaklığı kulağıma takmış müzik dinliyordum ki... yanımızda giden arabada bir hareketlilik gördüm. Bir baktım ki yanımdaki arabada 3-4 tane genç bana bakıp el sallıyorlar :s Kağıt gösteriyorlar, gülüyorlar :@ ben bunları gördüğüm gibi kafamı diğer tarafa çevirdim eğildim. Annem gençleri görüp bir sinirlendi bir sinirlendi ki, camın kapalı olduğunu düşünemeyerek onlara tükürmez mi :S Camın halini sormayın :D Beni tuttu gülme krizi() Allah’tan babam bir şeyin farkında değildi… Annemden de hiç beklemiyordum bu hareketi, o kadar sinirlendi ki kadın... zaten ondan sonra o araba da kayboldu :D Fatih’e vardığımız gibi aldım ablamı çarşıya çıktık.:) Gezdik, tozduk derken hava kararmaz mı!.. Ama içim de rahat, bir güzel alışverişimi yaptım, elimde poşetler geldik ablamlara, tabi yemek de yenilmiş:( çaydı maydı derken ev yolu gözüktü, tabi yorgunluktan kendimi yatağa attım ve yeni bir pazar sabahının geleceğini bile bile mışıl mışıl uyudum:) Dün maç vardı… 2 büyük takımın maçı. Benim takımım kaybetti ama çok düşünmemeye çalışıyorum. Çünkü ne kadar kafaya takarsam o kadar çabuk yaşlanır ve yıpranırım:p Biz dün Fidanlara davetliydik ama teyzemler bize geleceklerini bildirince Fidanları bize davet ettik. Kızlarla sohbet mohbet derken ben çöpü dışarı atmaya çıktım, Fidan tabaktaki artıkları atmaya, Arzuyla Mine de ellerindeki sofra bezlerini silkelemeye... Baktık hava güzel aman içeri girmeyelim deyip atladık arabaya, Arzunun şoförlüğünde Ayşelere uğradık :) Ayşemi uykusundan kaldırdık... Onlarda meyve suyu içip azcık da çekirdek çıtlatıp eve döndük :) ve yemekti memekti derken bir güne
daha yorgun ama mutlu kapattık:)

29 mart2010 cumartsi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder