20 Haziran 2010 Pazar

Unutmuştum Ölümü

unutmuştum ölümü



Bir ara vermiştim net alemine. Unutmuştum, hatta ölüm çalmıştı kapımızı hatırlatmıştı sonunda kendini bize, Mezarlıkta koskocaman amcam! 14 tane insan yetiştirmiş, birden bire ayaklarının altında yatıyor olması... Böyle miydi, hayat bu muydu? Yani ömür dediğimiz ne kadar kısaymış, meğer ne kadar hassasmış…
Bu günlerde kendimi kurana verdim, amcamın 40ına kadar 1 hatim, 41 yasin ve 50bin İhlas suresi okuyacağız her birimiz kuzenlerden . Çok kişiye ağır gelir bu ama bana nedense ağır gelmiyor artık, çünkü ölüm var. Bunları yapmazsak ya msn basında ya televizyon karsısında ya da dedikodunun kucağında geçecek zaman. Bunu denedim, daha iyiymiş dostlar deneyen bilir. Şu 2 gündür uzak duruyorum bunlardan. Durmaya çalışsam duramam ama kendime bunları görev edindim ya fırsat olmuyor artık boş işlere.
Anladım ki insan hayırsızlıktan uzak durmak için ondan uzak durmak yerine hayrı yapmalı ki hayırsızlığa fırsat olmasın.
Bu dediğim karışık oldu ama anlayan varsa ne ala.
Öyle yani günlükcan. Büyüyoruz. Bizde dert üstüne dert, seçim üstüne seçim…
O koca taziye evi dedikodu evine döndü ya, yok günlükcan yok! Ne insanlardan hayır var ne de dünyadan...
__________________11 mayı 2010 salı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder